Oturumlar 2019

Dünya enerji sektörü köklü bir dönüşümden geçiyor. Teknolojik ve çevresel dinamikler, kayagazı gibi geleneksel olmayan yakıtlar, yenilenebilir enerji, dalgalı fiyatlar, jeopolitik gerilimler, değişimin yönlendiricileri… Enerjinin, petrol bağlantılı jeopolitiği değişiyor; doğal gaz, yenilenebilir enerji ve nükleerin jeopolitiği doğuyor. Bu düzende Çin ve Hindistan’ın atakları dikkat çekiyor.

Türkiye ise geniş bir piyasaya sahip. Birçok enerji tüketicisi ve tedarikçisi arasında stratejik bir konumda. Mevcut ve planlanan petrol ve gaz boru hatları, hidrokarbon rezervleri, boğazlarıyla Türkiye’nin enerji köprüsü olma rolü de var. Ancak resmin diğer tarafında enerji sektöründeki şirketlerin borçluluk oranları, konkordato haberlerinin gelmesi, yatırımların azalması gibi gerçekler de bulunuyor. Bu panelde ise bütün bu gelişmelerin sektörü, dünya ve Türkiye’de götürdüğü nokta ve güncel gelişmeler tartışılacak.

ABD Başkanı Trump’ın, göreve geldikten sonraki yaklaşımları küresel ekonomide belirsizlikler yaratıyor. Korumacı ticaret politikası, Dünya Ticaret Örgütü yapısından bağımsız hareket etmeye başlaması, serbest ticaret anlaşmaları müzakerelerinden, Paris İklim Anlaşması’ndan ve İran Nükleer Anlaşması’ndan çekilmesi uluslararası piyasalarda gerilimleri yükseltiyor. ABD’nin Çin’le yaşadığı ticari gerginlikler de belirsizliği artıyor.

İngiltere’nin AB’den ayrılacak olması finansal belirsizliği, Suriye ve Irak topraklarındaki savaş ise küresel politik kargaşayı tırmandırıyor. Çin’in küçülmesi, FED’in faiz kararları, göç dalgaları derken dünyanın ekonomik geleceğine yönelik endişe büyüyor. Bu ortamda global belirsizliği yönetmek önemli bir beceri olarak ortaya çıkacak. Peki böyle dönemlerde nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi göstergeleri izlemeli? Nasıl hazırlıklı olmalı? Bu sorular panelimizin çerçevesini oluşturacak.

Dogan Enerji Sponsorluğunda

*Yan Oturumlar sadece davetlilerin katılımına açıktır.

Dijital dönüşümle birlikte ekonomik ve sosyal yaşamın, iş modellerinin ve liderliğin kuralları değişiyor. Bu yeni dijital dönemde şirketlerde büyümeyi sağlamak, rekabetçi ve sürdürülebilir olmak, yeni gelir alanları yaratmak, değer üretmek ve yetenekleri şirkete çekmek için yeni bir liderlik yaklaşımı gerektiriyor. Türk iş dünyasının önde gelen iş insanlarıyla dijitalleşmeye paralel olarak kazandıran liderliğin hangi özellikleri taşıması gerektiği, yeni liderlik yaklaşımları ve uygulamaları bu panelde ortaya konulacak.

NGN Teknoloji Sponsorluğunda

*Yan Oturumlar sadece davetlilerin katılımına açıktır.

Dünyada ve Türkiye’de ekonomide, siyasette birtakım belirsizlikler var. Türkiye’de kur ve ekonomideki durgunluk kaynaklı sıkıntılar öne çıkıyor. İş dünyası, geleceği öngörememekten ve bunun da bütün iş süreçlerini olumsuz etkilediğinden sık sık çeşitli platformlarda söz ediyor. Bu oturumda, bütün bu belirsizliğe ve zor koşullara rağmen yatırıma devam eden şirketlerin stratejisini konuşacağız. Bu liderler, hangi projeksiyona göre yatırım yapıyor? Türkiye ve dünyada nasıl bir büyüme beklentisine sahipler? Kredi ve finans olanakları onları destekliyor mu? Gelecek nasıl şekillenecek?

Hangi şirketler global? Global şirket olmak ne demek? Uzmanlara göre, global ve güçlü bir markaya sahip olmak, en az üç kıtada varlık göstermeyi ve gelirlerinin yüzde 50’sini yurt dışından elde etmeyi gerektiriyor. Globalleşme yolculuğuna çıkanlar, ilk olarak kendi ülkelerinde iyi bir pozisyona ulaşıp, ardından sınır ötesine giriyorlar. Peki Türk şirketlerinde durum nedir? Türkiye’de bu süreci tamamlayan, ya da bu süreçte ciddi aşama kaydeden markalar var mı? Bu markalar, nasıl bu yola girdiler? Şu an hangi noktadalar? Yurt dışında kendi ülkelerinin sınırlarını aşan şirketler bunu nasıl başardı? İşte tüm bu sorular, bu panelimizin içeriğini oluşturacak.

İnsanlığın gelecek kuşakların gereksinimlerine cevap verme yeteneğini tehlikeye atmadan, günlük ihtiyaçları temin etmesi, kalkınmayı sürdürmesi gerekiyor. Bunu yapmak yeni dönemde özellikle ekonomik aktörler tarafından çok daha fazla zorlaşsa da bu konuda çalışmalarını başarıyla sürdüren örnekler de var. Bu panelde bu örneklerden bazılarının hikayeleri yer alırken, bu konuda yapılması gerekenler uzman kişiler tarafından tartışılacak.

Ünlü yönetim gurusu Harvard’dan Clayton Christensen, yeni kitabı Prosperity Paradox’ta, inovasyon ve dijitalleşmenin ekonomik refaha, büyümeye büyük katkı yaptığını anlatıyor. Dijitalleşme bir yandan yeni iş imkanları, verimlilikte artış, yeni teknolojik ürün ve hizmetler anlamına gelirken bir yandan da sosyal ve fiziksel dönüşüm yaratacağı, sosyo ekonomik düzeydeki eşitlikleri de artırma potansiyeli taşıdığı konuşuluyor. Bu panelde, dijitalleşmenin büyümeye, zenginleşme ve insani kalkınmaya etkisini, Türkiye’nin bu alandaki yerini tartışmaya açacağız.

Türkiye, zor bir dönemden geçiyor. Bu dönemde çok konuşulan konuların başında bankacılık sektörü reel sektör iş birliği geliyor. Zor dönemde sektörden beklentiler artıyor. Bu tabloda bankacılık sektörü bir yandan büyümeyi ve kalkınmayı desteklerken bir yandan da kaynaklarını en verimli şekilde kullanmaya çalışıyor. “Büyüme dostu bankacılık” temalı oturumumuzda, reel sektör/bankacılık birlikteliğinin nasıl hayata geçeceğini, hangi alanlarda işbirliğinin artacağını konuşacağız.

Girişimcilik, bir ülkenin büyümesi ve kalkınmasındaki en önemli kaldıraçlardan biri. Önümüzdeki dönemde daha da öne çıkacağını görüyoruz. Pek çok ülke, girişimcilik ekosistemini geliştirmek için yatırım yapıyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde de bu kavram yeni yeni filizlenmeye başlıyor. Bu panelde, girişimciliği, ekosistemin gelişmesi için gereken şartları ve girişimcilik dünyasını konuşacağız, başarılı örnekleri ele alacağız.